info@komurder.org
Paris Cad. No: 4/4 Kavaklıdere Çankaya - Ankara

BASIN BÜLTENİ

Kıymetli Trakyalılar ve Değerli Maden İşçileri,

Bugün burada, birtakım sivil toplum örgütlerinin ve özellikle, başlangıçta faydalı ve güzel işler yapmış olan TEMA’nın, son zamanlarda kömürü hedef alarak başlatmış olduğu kampanyanın karşısında, doğruları anlatmak içini toplanmış bulunuyoruz. Bu zamana kadar, sektörümüz hakkında birçok kişi ve örgüt yazıp çizdi ve konuştu. En doğru ve güncel bilginin sahipleri olarak, kirlenmiş bilginin önüne geçmek halkımıza ve kamuoyuna en doğru bilgilendirmeleri yapmak, bizim en büyük sorumluğumuzdur. Bugün bu sorumlulukla buradayız.

Burada, son zamanlarda kömürü açıkça hedef alan açıklamalar ve kampanyaların çok profesyonelce yürütülüyor olması ve bunun direkt yerli kömür işletmecilerini hedef alması, bizi oldukça fazla üzmüş ve gelecek adına da kaygılandırmıştır.

Her şeyden önce, yanlış bilinen gerçekleri ortaya koymak, özellikle Trakya halkının hassasiyetleri, kaygıları ve korkuları üzerinden yürütülen bu kampanyada, kıymetli Trakya halkının sorularına cevap verirken, Ülkemiz kamuoyunu da bilgilendirmiş olmayı umuyoruz.

Türkiye’deki kömür işletmelerini tek bir açıdan değil birçok açıdan değerlendirmeye ihtiyaç vardır. İstihdam, Türkiye ekonomisine katkısı, Millilik ve Yerlilik üzerine inşaa edilmiş ‘’Milli Enerji ve Maden Politikası”.

Öncelikle Türkiye’de, kamu ve özel olmak kaydı ile 2016’da toplamda 614 işletme ve doğrudan 37,582 direkt işçi çalışmaktadır. Bunun çarpan etkisine baktığınızda bu kömür ocaklarından doğrudan ve dolaylı rızık kazanan evine ekmek götüren 350 bin kişidir. Başta TEMA olmak kaydıyla, KÖMÜR ÜZER kampanyası başlatıp, 350 bin insanın ekmeğini, çocuklarını geleceğini hedef alan bu oluşumların 350 bin insana açacakları bir istihdam var mı?

Şu anda kurulu güç, 8.729,4 MW olup Türkiye ekonomisine katkısı 2.6 milyar dolardır. Bu rakam Yerli Kömürün, en çevreci ve en son teknoloji olarak kullanılan ‘’Yeni Nesil Termik Santrallerde” elektiriğe çevrilerek 2023’te 22.450 MW de, 7,8 milyar dolar olup 70 bin direkt çalışan 700 bin dolayı çalışan hedeflenmektedir.

Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda ve son zamanlarda, Enerji Bakanlığı’nın da açıklamış olduğu Milli Enerji ve Maden Politikası’nın hemen arkasından, Türkiye’nin kendi kaynaklarını yönetmeye, kendi kaynaklarını kullanmaya, özellikle de kömür madeni konusunda yapmış olduğu açıklamaların sonucunda gelen bu yoğun kampanya, çok düşündürücü ve manidardır.

Kampanya içerisinde, tarım alanlarının ve insanların geleceklerinin yok edileceğiyle ilgili herkesi kaygıya düşüren ifadeler bulunmaktadır. Bu ifadeleri teker teker cevaplamak, ve doğruları ortaya koymak istiyoruz.

Başta TEMA ‘nın yapmış olduğu kampanyada, kendilerine şunu soruyoruz;

Aynı zamanda, bu konuyla ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadıkları halde, konunun ilgilisi ve muhattabı olan bizlerden de bilgi istememiş olmaları, sadece yuvarlak ve sloganvari ifadelerle propaganda yaparak, halkı ayaklandırmaya çalışmalarına, bir anlam vermiş değiliz.

Buna istinaden, yine değerlendirmelerimize devam ettiğimizde, kömür Türkiye’nin en önemli kaynağıdır, işletilip insanların hizmetine sunulmak zorundadır.

Artık, “Yeni Nesil Termik Santral” kavramıyla, hava emisyonlu dediğimiz bir sisteme kavuşan Termik Santraller, tarım arazileri ya da yer altı suları ile ilgili bir zararı olmadığı gibi, burada evlerde kullanılan düzensiz kömürün de değerlendirilip, halkın farklı ısınma yöntemleri ile beraber hayatlarına devam edip, bu kömürün termik santralle birlikte enerjiye dönüştürülüp, bir nevi havanın temizlenmesine katkıda bulunulacaktır.

Yaşam bir denge işidir ve bu dengeyi birlikte yürütmek zorundayız. Ama en önemlisi, bağımsız Türkiye yolculuğunu desteklemek zorundayız. Dışa bağımlılığını azaltmaya çalışan Türkiye’nin hamlelerine karşı dışardan güdümlü olan STK’ların bu denli hareketlerde bulunması, bizi son zamanlarda daha fazla kaygıya düşürmüştür.

İyi araştırılır ve bakılırsa, kömür madeni rezervi bittikten sonra, bu madenlerin ağaçlandırılarak doğaya yeniden kazandırılması, bir devlet sorumluluğudur.

Bugün bu açıklamayı da, çevre ödülleri almış olan ve aynı zamanda bunun en iyi örneklerinden biri olan bir kömür madeni sahasında yapmaktayız. Gördüğünüz gibi burada, bir geri kazanım sağlanmış bulunmakta ve Türkiye’de birçok maden, bu şekilde yeniden doğayla uyum içerisinde yaşama kazandırılmıştır.

Geri kazandırılma konusunda, örneklerden sadece birkaçı olan; devletin işlettiklerinde Muğla Yatağan, Muğla Milas, Afşin Elbistan’da, toplamda 805.000’den fazla ağaç dikilmiş olup, şu an bu açıklamaların yapıldığı özel sektör mensubu olan sadece bu madenin yaptığı ağaçlandırma sayısı 350.000 adettir. Bu rakamlar sadece, 614 maden sahasının sadece % 1 ‘ine yapılan ağaçlandırma sayılarıdır. Diğer kömür ocaklarını hesaba kattığımızda, TEMA’nın bu zamana kadar diktiği ağaç sayısını kat be kat aşacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Son olarak şunu söylemeliyiz ki, bu ülkenin tarım alanları, mahsulleri, her karış toprağı bizimdir. Ve bizim için en önemli olan insanlardır. İnsanların mutlu ve huzurlu olmasıdır. Hiçbir değer bunun üzerine çıkamaz.

Biz KÖMÜRDER olarak, bu gibi hassas konularda, bilimsel araştırmaları ve analizleri ortaya koyarak, halkı bilgilendirerek, bu ülkenin geleceğine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

 

_DSC2061_DSC2076_DSC2077_DSC2085

Kömürder Üyeleri Tüm Üyeler